Ünlü caz müzisyeni Kerem Görsev, cazın coğrafyası olmaz
Akşam Gazetesi’nden Ali Demirtaş, Ünlü caz müzisyeni Kerem Görsev, 28 Kasım’da ENKA Sanat’ta vereceği büyük konser öncesi caz tutkusu hakkında konuştu
Kerem Bey nasılsınız, şu ara gündeminizde neler var?
Kendi müziklerimle kavga ediyorum, yeni şeyler üretmeye çalışıyorum. Dünya sıkıntılı bir süreç yaşıyor. Sorunsuz bir dünyada yaşamak ve müziklerimi rahat yapmak istiyorum. Ben mesajımı her zaman piyano çalarak veriyorum. Müzik çalarak sorumluluklarımı yerine getiriyorum.
Müzik sizin için ne demek?
Müzik benim için hayal kurdurma mekanizmasıdır. Müzik dinleyerek hayal kurarız, yapmak istediğimiz şeylerin anahtarını müzikle bulmaya çalışırız. Ben müzik dinleyerek hayal kuruyorum. Yapmak istediğim şeyleri ve hayallerimi müzik dinleyerek tetikletiyorum.
HER PARÇANIN KAHRAMANI VAR
Peki kendi müzik tarzınızı nasıl tanımlıyor ve adlandırıyorsunuz?
Benim müziğim, içinde yaşadığım ülkenin ve dünyanın ekolojik dengesini, tabiat olaylarını, insan ilişkilerini, hayvanlarla olan arkadaşlıklarımı ve tüm yaşanmışlıklarımı barındırıyor. Her parçada gizli bir kahramanın hikayesi var. Tüm bunları Amerikan caz formları, ritim ve armoni sisteminin üzerine kendi hissettiğim müzikleri koyarak ortaya çıkarıyorum. Cazın Türk’ü, İrlanda’sı, Brezilya’sı falan yoktur. Caz yöresel, kokular ve yaşadığınız ortamların, hislerin duygularıyla birleşen bir müzik tarzıdır, nerede yaşıyorsan odur. Mesela Kuzey cazı… O yörede yaşanan karanlık, kaotik iklimin ve coğrafyanın insanlar üzerindeki etkisiyle ortaya çıkan caz müzikle, Brezilya’nın caz sambası arasında çok fark vardır. Türk cazı diye bir şey yok ama Türk motifleri olan caz müzik vardır. Bunların babası da Okay Temiz’dir. Türk enstrümanlarıyla caz yapan müzisyenler var, bunların hepsinin ayrı bir kan dolaşımı ve ayrı bir beyin yapısı söz konusu. Hissettiğin şeyi yapacaksın, moda diye bir şeyin peşinden koşmayacaksın. İnandığın şeyin arkasında durup, inandığın notaya bastığın taktirde başarının gelme ihtimali daha fazla.
ATÖLYELER AÇILMALI
Sizce cazın ülkemizdeki durumu nedir?
Amerika’da binde 16, Türkiye’de bu oran çok daha düşük ama bizim gibi caz seven müzisyenler, inanarak çalan genç insanlar var. Hepsi sevdiği müziğin arkasından koşuyorlar, kendi bestelerini yapıyorlar. Dolayısıyla ülkemizde de bir yükseliş söz konusu. Bizi ileri götürecek şeylerin başında caz eğitim yerlerinin olması geliyor. Caz konservatuvarlarının olması ve yurtdışındaki caz sanatçılarının ülkemize atölyelere gelmesi lazım.
‘YAPAY ZEKA MÜZİKTE BİR TEHDİT DEĞİL’
Müzik yapmasaydınız ne yapardınız? Bir de müzikte yapay zekaya bakışınız nedir?
Hiç öyle bir şansım olmadı. 1967 yılında konservatuvara girdiğimde, rahmetli babam, Ermeni bir aileden taksitle bir duvar piyanosu almıştı. İlk oyuncağım oydu. Onunla başladı yolculuğum ve hala da devam ediyor. Ama sanırım müzik olmasaydı hayatımda arkeolog, uzay bilimci veya tarihçi olmak isterdim. Öte yandan yapay zekâ belki beynin yaptığını daha iyi yapıyor ama ruhu yok. Bu nedenle yapay zekayı bir tehdit olarak görmüyorum. İstediği kadar programlasın, ettenim ben, ruhum var. Bazen kötü çalarım bazen iyi. Yapay zekanın o şansı yok. En iyisini, en mükemmelini çalmak zorunda. Ama bazen kötülerin içinden de doğru dürüst bir şeyler çıkabilir…
28 KASIM’DA ENKA SANAT’TA
28 Kasım’da ENKA Sanat’ta bir konser vereceksiniz…
Enka Sanat çok sevdiğim bir mekân. Bösendorfer markalı bir piyanoları var. Enka’ya o piyano alındığı zamanın hemen ertesi haftası ben çalmıştım, sanırım 20 sene oldu. Bu konserde de quartet formatında çalacağız. Enka Sanat klasik ve caz müziğine yıllık programlarında yer vererek bu olayların gelişmesine köklü bir kurum olarak büyük destek veriyor, ben de buna çok saygı duyuyorum.
CAZ TARLALARDAN ÇIKMIŞ
Genelde insanlar caz müziğini elitist ya da benzeri bir yere mi konumlandırıyor. Buna katılır mısınız?
Caz her yerde, her saatte dinlenebilir. Günün belli saatlerinde dinlenebilecek caz türleri de vardır. Caz elitlerin müziği değildir, caz tarlalardan çıkmış, kulüplerde var olmuş, yaşayan bir müzik tarzıdır. Ama Türkiye’de daha çok elit ortamlarda çalındığı için elitlerin müziği gibi gösteriliyor. Sırf parası olan insanın dinlediği bir müzik tarzı değildir caz.
patronlardunyasi.com