Şu ünlü eski futbolcularımızın adeta gönüllü olarak kendilerini soydurdukları olay gittikçe karmaşıklaşıyor, bildiğiniz gibi. Her gün skandalın farklı bir tarafını öğreniyoruz, ki baş döndürücü gerçekten de. Gündemde kalması da son derece anlaşılabilir olayın. Ülke futbolunun çok iyi bilinen isimlerinin, genç bir kadın tarafından ikna edilerek dolandırılmaları tabii ki ilgi çeker.
Dolandırılmış sayılırlar mı ondan da emin değilim doğrusu. Çünkü hiç bir resmi belge almadan, elden para teslim ederek, verdiklerinin bir kaç katı daha fazla para kazanacaklarını hesaplamaları o eski futbolcuları da dolandırıcı yapıyor haliyle. Kimsenin parasını almamış olabilirler ama “mali sistem”den kaçırılan bir paranın sahibi olacaklardı eğer skandal patlak vermeseydi.
Çok önceden bilinen ancak boyutu zamanla anlaşılan olaya kamuoyunda, “dolandırılan futbolcuların” hayli zenginken hala neden paraya tamah etikleri merakıyla yaklaşıldı. Onları aç gözlü olarak suçlayanlar da var, tabii.
Bir açgözlülük vakıası olduğu bence de doğru. Amaçları yatırım olsaydı, bir kaç kişiye iş de sağlayan faydalı bir girişimde bulunurlardı diye düşünüyorum. Ama oturdukları yerden para kazanma tutumu ancak açgözlülükle açıklanabilir. Endüstriyel futbolun paraya dayalı alışkanlıkları bünyeye fena halde işlemiş demek ki.
ABALİMBA’YI LÜKS TUTKUSU BİTİRDİ
Tabii dünyada dolandırılan ilk futbolcular değil bizimkiler. Aynı biçimde olmasa da futbolcuları dolandırılan bir isim vardır ki, spor dünyasında bilmeyen yoktur. Aslında, Manchester United ile Manchester City takımlarında denenen ama hiç bir zaman parlak bir futbolcu olmayan, Southend United’ın genç oyuncusu Medi Abalimba’dan söz ediyorum. Abalimba yine de gelecek vaat eden bir futbolcuydu, derler. Derby County’de haftada yaklaşık 20 bin sterlin kazanıyordu üstelik.
Sonra lüks hayat merakı onu yoldan çıkardı diye anlatırlar. 2014’te eski Chelsea yıldızı Gael Kakuta’nın kılığına girerek onun adıyla Londra’daki lüks otellerde konaklayan, binlerce sterlinlik helikopter turlarına katılan gerçek bir dolandırıcıydı Abalimba. Suç listesi kabarık hepsi buraya sığmaz. Abalimba’yı, 2014 yılında toplam 163 bin sterlin gibi komik bir dolandırıcılık suçundan dört yıl hapis cezasına çarptırdılar.
Huylu huyundan vazgeçer mi? 2018’de hapisten çıktı, ancak kimliğini tekrar değiştirdi Abalimba. Ünlü bir televizyon dizisi olan Love Island’ın oyuncularından Georgia Steel’le birlikte oldu ancak onu da dolandırdığı gerekçesiyle yeniden hapse atıldı.
BİR DE RUFUS OLAYI VARDIR
Eski futbolcuların kolay tongaya düşmelerinin bir örneği daha var. Bir dönemlerin başarılı Premier Lig defans oyuncusu olan Richard Rufus’u hatırlarım. Bir saadet zinciri kurarak futbolcu arkadaşlarını, ailesini, hatta dolandırıcılığı birlikte yaptığı ortaklarını 8 milyon sterlin dolandırmaktan hapse atılmıştı. Yargılaması sırasında bu eski Charlton Athletic oyuncusunun kendisini bir döviz tüccarı gibi tanıtarak, kurbanlarını düşük riskli bir saadet zincirine ikna ettiği ortaya çıkmıştı. Şu bizimkileri kandıran genç kadın gibi, aynı yöntemle yani. Sonuçta yakalandı, 48 yaşındayken, tam 7,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı Rufus.
Olayı gazetelerden takip etmiştim. Southwark Kraliyet Mahkemesi savcısı Rufus’un eylemlerini “bencilce” olarak tanımlamış, onun profesyonel bir sporcu, saygın bir kilise üyesi olarak statüsünü kurbanlarını dolandırmak için kullandığını söylemişti, haberlere göre.
Bizimkilerin skandalı patlak verdiğinde, hakimin Rufus için söylediği bu sözler geldi aklıma. Ona statütüsünü hatırlatmıştı. Endüstriyel futbolun büyük yıldızlarından biri olarak ona gösterilen takdir duygularını kendi çıkarı için kullandığını söylemişti. Dedikleri arasında futbolcunun kendini dokunulmaz sanmasının yanılgı olduğu da vardı. Toplumun ona verdiği ayrıcalığın, gösterdiği saygınlığın bazı kurallara bağlı olduğunu ima etmişti hakim Rufus’a.
Endüstriyel futbol, onca kirine, pasına rağmen temiz sporcuların çoğunlukta olduğu bir dünya, ne mutu ki. Arada çıkıyor işte Abalimba ya da Rufus gibileri. Olur o kadar. Tabii bunların bizim dolandırılmış futbolcularımızla bir benzerliği yok. Bizimkiler, dediğim gibi, kimseyi dolandırmadılar. Ama parayı sevme konusunda bizimkilerle Abalimba ya da Rufus arasında bir fark yoktur. Bu yüzden Abalimba ile Rufus’tan söz ettim.
Bizim kendilerini, o genç kadına güle oynaya dolandırtan eski futbolcularımızın başına gelenlerin nedeni kendilerine olan aşırı özgüvenleriydi muhtemelen. Dolandırılmayacaklarına inanıyorlardı, kimse onlara dokunamazdı. Aralarında Fatih hocaları varken hele.
Çok fazla “derin” düşündükleri için hayli rahat davranmışlar demek ki.
İzlemeye devam.