Haka dansı, aynı zamanda “savaş dansı” olarak da bilinir. Yeni Zelanda’nın 140 yıllık savaş dansı olan ve ülkenin dünya tarafından bilinen en önemli kültür sembollerinden biridir. Bu dans eskiden, savaşlardan önce savaşçıların güçlerini göstermeleri ve karşı tarafı korkutmaları amacıyla yapılırmış.
HAKA DANSI NASIL ORTAYA ÇIKTI?
Efsaneye göre 1800’lerde Yeni Zelanda’daki Māori kabilesinin savaş şeflerinden Te Rauparaha rakip kabilelerden savaşçıların kendisini öldürmek için geldiğini öğrenince kaçmaya başladı. Bir çukura girerek saklandı. Çukurun başında kendisini vücudu kıllarla kaplı bir savaşçı liderin beklediğini gördü. Ancak bu kişi onu öldürmek yerine özgürlüğünü verince Rauparaha da çukurdan çıkarak günümüze kadar değişmeden gelen Haka dansının sözleriyle dans etmeye başladı. Aynı zamanda bu dansla kendisini öldürmek isteyen savaşçılardan intikam almak için de yemin etti. Şarkı, “saçlı adam” yani insafa gelen düşmanın gün ışığını yeniden sunması ve Te Rauparaha’nın çukurun derinliklerinden yukarıya doğru adım adım çıkarak güneşe kavuşmasıyla biter. Rauparaha daha sonra bu dansı tüm Māoriler’e öğretti ve girdikleri tüm çatışmalardan önce düşmanlarını korkutmak için kabile üyeleri Haka yapmaya başladı.
Haka dansında dansçılar, gözlerinin beyaz kısmını göstererek bir yandan ellerini bedenlerine, bir yandan da ayaklarını yere vurarak dans ederler. Haka’nın düşmanı caydırmaya yönelik haykırışları ve tehditkâr savaş figürleri, ölümden kurtuluş hikâyesini anlatır.
Basketbol ve futbolun yanı sıra, özellikle rugby ve Amerikan futbolu gibi sert takım sporlarında, bu dans, renkli bir gösteri ve motivasyon unsuru olarak kullanılıyor