Türkiye’de son günlerde Akdeniz’de sahillere vuran ve bazı uzuvları eksik olan cesetler konuşuluyor. Antalya’nın Alanya ve Manavgat sahillerinde 8, Muğla’nın Köyceğiz’e bağlı Ekincik Koyu’nda 1, Hatay’da Asi Nehri tahliye kanalında ise 3 ve Kuzey Kıbrıs’ın Dipkarpaz bölgesinde 2 ceset sahile vurmuştu. Sahile vuran cansız bedenlerin bazı uzuvlarının eksik olması beraberinde komplo teorilerini de getirdi.
Hürriyet Gazetesi’nden Fulya Solbaş, son günlerde sahile vuran cansız bedenleri köşesine taşıdı.
Bazı uzuvları eksik olan cansız bedenlerle ilgili yetkililer, Akdeniz’de batan mülteci botlarından şüpheleniyor.
“Ancak sosyal medyada birbirinden farklı komplo teorileri elden ele…”
“Cesetlerin parçalanmış olması seri katil ve mafya iddialarını gündeme taşırken bazıları da cesetlerin Epstein davasına da bir iddia olarak giren depremin kayıp çocuklarına ya da ABD’deki sinagog baskını ile gündeme gelen çocuk istismarı gibi bir duruma ait olabileceği iddiasında.”
“Sir Arthur Conan Doyle tarafından yazılan hayali dedektif Sherlock Holmes’ün ünlü bir sözünü hatırlatan Adli tıp uzmanı Prof. Dr. Halis Dokgöz, “Akıllardaki tüm soruların en kısa zamanda cevap bulması adına olay yeri inceleme ve adli tıbbın kapsamlı şekilde beraberce çalışabileceği bir özel ekip kurulması gerektiğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.
“Ortada hararetle tartışılan ‘depremin kayıp çocukları’ konusu ve Epstein davasına da giren Türkiye’den çocuk kaçırıldığı iddiaları var. Ayrıca bulunan cesetlerin organ/ uzuvlarının eksik olması da yine akıllara ‘seri katil’, ‘cinayet’ senaryolarını getiriyor. Ve görüyoruz ki tüm bu iddialar sosyal medyada ‘dedikodu’ eksenli birer komplo teorisi olarak tartışılıyor.”
“Dolayısıyla yapılması gereken acilen bu cesetlerin başına ne geldiğinin; boğularak mı cinayetle mi işkence ile mi öldüler ya da öldürülüp bir bota mı konuldular, ölüm şekillerinde benzerlikler var mı, varsa ne gibi benzerlikler var, tespit edilmesi lazım ki kamuoyunda infial oluşmasın.”